Latince "bizim denizimiz" anlamına gelen "mare nostrum" Romalıların, belki de insanlık tarihinde değişim ve dialogların en önemli bölgesi olduğu düşünülen Akdeniz'e verdiği isim. Bu cömertçe hazırlanmış CD kitapta Jordi Savall bizi insanlar ve kültürlerin anası Akdeniz'in gizini keşfetmeye davet ediyor...
"Kökenlerimizi ve trajedilerimizi, anlaşmazlıklarımızı ve umutlarımızı daha iyi anlamak konusunda tarihin bize yardımcı olmasına izin verelim. Ve müziğin, seslerin ve enstrümanların diyalogu aracılığıyla, “Akdeniz” müziksel çeşitliliğinin sonsuz zenginliğinin nasıl bitmez tükenmez bir duygu ve güzellik, diyalog ve keşif kaynağı sağlayabildiğini bize göstermesine izin verelim. Tıpkı Amin Maalouf gibi, biz de “Eğer kafası karışmış insanlığımız için yeniden bir parça umut yeşertmek istiyorsak, sadece kültürlerin ve inançların diyalogundan daha öteye, bir ruhlar diyaloguna geçmeliyiz. 21. yüzyılın başında olduğumuz şu günlerde, Sanatın vazgeçilmez misyonu budur” diye düşünüyoruz." Jordi Savall, New York, 10/15 Ekim 2011 "Jordi Savall tarafından Doğu’dan ve Batı’dan ustaca bir araya getirilmiş bu sözlü ve enstrümantal parçaları dinlemek sıradan bir deneyim değil, zira estetik duygular bir yana, huzur bulan insanlığımızla sihirli bir şekilde sohbet eden çok daha yoğun duygular yaşamamızı sağlıyor. Yolunu kaybetmiş insanlığımıza biraz olsun umut vermek istiyorsak, sadece kültürler ve inançların diyaloğunun ötesine geçerek ruhların diyaloğuna önem vermeliyiz. 21. yüzyılın başlarında olduğumuza göre, bu tartışmasız olarak sanatın görevidir. Ve farklı zamanlar ve toprakların ürünü olan Akdeniz'den gelen bu harika müziği dinlediğimizde tam olarak bunu hissediyoruz. Birbirinden uzak ve hatta düşman olarak düşündüğümüz medeniyetlerin aslında şaşılacak derecede birbirine yakın ve sıkı bağlarla bağlı olduğunu aniden keşfediyoruz, daha doğrusu yeniden keşfediyoruz. Zaman ve mekandaki bu yolculuğumuzda, alıştığımız çatışmaların aslında yanıltıcı olup olmadığını ve insanoğlu ve kültürlerin gerçek doğasının enstrümanlar, sesler, korolar, ritimler, jestler, doğaçlamalar ve ortak nefesin bu diyalogunda bulunup bulunmayacağını merak edip duruyoruz. Daha sonra içimizde bir inanç filizlenmesinden kaynaklanan derin bir sevinç hissediyoruz: farklı olmak düşmanlığa kapı açmak anlamına gelmek zorunda değil; kültürlerimiz içine girilmez bariyerlerin arkasında kapalı kalamaz; dünyamız sonsuz uçurumlara mahkum değil; hala kurtulabilir... Her şey bir yana, insanlık serüveninin başlamasından beri sanatın asıl amacı bu değil midir?" Amin MaaloufGürsoy Dinçer (vokal) Hesperion XXI (topluluk) Jordi Savall (şef) Lior Elmaleh (vokal) Montserrat Figueras (vokal)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder